30 Aralık 2015 Çarşamba

Bir yıl önceden unuttuğum mektubum..

Kar yağıyor...
Daha bir yaşındayken "Anne bu ne?" diyerek ilk kez karşılaşmıştım karla. Masumiyetimle şaşkınlığım bir araya gelmiş olmalı o zaman. 

Çok güzel bir bebekmişim ben. Her bebek gibi masum. Çok tatlı bir çocukmuşum ayırca. Gerçi hala tatlı olduğumu düşünüyorum ama :)

İtiraf etmeliyim, bazen tatlı olmuyor insanın içi. İçi tatlı olmadığında dışı da tatlı olmuyor. Tıpkı kar gibi. Dışardan şeker gibi tatlı bir görüntü, içerisine girdiğinde buz kristali. Soğuk!

Olması gerektiği gibiyim aslında. Kar gibi. Sıkmaya çalıştıklarında eriyen, suya dönüşen, dışardan şeker gibi bembeyaz. İçten, görebilenler için muazzam bir kristal, göremeyenler için sadece bir buz parçası. Ben. 

Görebilmek çok kolay aslında. Görmeye çalışana, isteyene çok kolay. İsteyene.. Önce isteyenin olması gerekli. İsteyen bir kalp çok rahat görecektir en derindeki kesme kristali.. 

19 Şubat 2015 
Perşembe
00.30