3 Ağustos 2012 Cuma

Tatlı Su Mücahitleri

"Helal pahalı olalı, haram ucuzladı" diyor sayın Nureddin Yıldız. Haklı da. Helali tercih etmek yerine, kısa yollardan harama yöneliyor günümüz gençliği. Evlenmiyor, sevgili yapıyor. O daha kolay nasılsa. Zoruna da gitmiyor bunu yaparken, gocunmuyor vesselam. Ortamda artistlik nirvanada ne de olsa, neden utansın ki?

Anneler-babalar da bu düzenin içinde. Eee haklı adamlar şimdi bir düğün yapsalar yok yerden o kadar masrafa girecekler. Oğullarının-kızlarının sevgilisi olabileceği gerçeğini sindirmişler iyice. Eskiden böyle miydi ya.. Ayıp denen bir şey vardı, en azından ailelerde. Hayır onu geçtim olmayana garip gözüyle bakılıyor. Aman be nasıl bakarsanız bakın, ben harama bulaşmıyorum arkadaş!


"Tutturmuş bir yavuklu ayakları,
akılına gelmiyor cehennemi-haramı."


Muhafazakar ailelerin oğlan çocukları beni bu konuda fazlasıyla şaşırtıyor doğrusu. O mübarek isimlerine yakışmayan hallerdeler. Hatta bazıları karşı takımın o alımlı, maşallah güzel kızlarına atıyor gönül kancasını. Alıyor kızı. Sonra tabi aile baskısına dayanamıyor, ne yardan geçiyor ne serden. Başlıyor kıza baskı yapmaya "Kapat başını, kıl namazını!" Sonra abicim kız sıyırıyor kafayı -müspet bir ortamda büyümemiş, ailesinden görmemiş, örtü şuurunu bilmez nasıl örtsün ki?- basıyor yaygarayı! Bizim oğlan da yuvam dağılmasın modunda, geri vitese bağlıyor otomatik olarak. İçi acıyor, çok istiyor hanımının tesettürünü. Ailesine götürürken yer yer utanıyor ama ne yapsın?  Düğmeyi baştan yanlış iliklemiş bir kere, ne yaparsa yapsın iki yakası bir araya gelmiyor güzel abiciğimin.

Karşılaştığım ilk örnek değil bu, eminim son da olmayacak. İkinci örnekleme geçiyorum hemen. Bizim takımın kızları, bakıyorlar ki oğlanların ilgisi karşı takımda, ne yapıp edip o tarafa benzemeye çalışıyorlar. Bir başkasına özenmeye biz çocuk psikolojisinde 'öykünme' deriz. Aslında masumdur öykünme, kız çocuğu annesine öykünür mesela. Bebeğinin ağzına bir bardak suyu boşaltıverir veya babasına öykünen oğlancık tıraş olmaya çalışır vesselam.. Burada bahsi geçecek olan öykünme ise masumiyetin çok dışında. Karşı takımın kızlarının etek boyuna yaklaşır etekler, kaşlar incelir onlar gibi.. Eee ne de olsa tercih edilen kesim öyle ablacım, senin kız da ister istemez öykünüyor bir yerde. Genç, hata olduğunu fark edemiyor çoğu zaman. Hele bir de bir beğeni aldı mı bu konuda, aynen devam ediyor öykünmeye. Sonra dar pantolonlu, dar eşarplı, dandik gömlekli, abartılı makyajlı muhafazakar kızlar çıkıyor ortaya. Muhafazakar mı dedim? Elim sürçmüş.

Haksız mıyım şimdi ben? Her şey ortada değil mi? Gerçekleri söyleyene sivri dilli yaftasını yapıştırmayı iyi biliyorsunuz siz. Nefesim kesilene kadar sizi eleştirmeye devam edeceğim sayın tatlı su mücahitleri. Dinden imandan bahsetmeye gelince üzerinize yok bakıyorum, manitaya gelince 'biz seviyoruz'.. Evlen o zaman. Madem bu kadar dine hassassın, dokunma o kıza. Ama nerde..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder